13 Ekim 2005

Anlatamadığımı anlatamam


Gözlerinin içi gülüyor.
Bense hiç bir şey yapmadan duruyorum karşında. Kelimelerim yok, olsa bile onları sana anlamlı sunacak tutarlılığım. Karşında çaresizim bir bakıma. Oysa gözlerinin içi gülüyor senin.
Uzun zamandır kelimelere uzak düştüğümden şimdi anlatamamayı da anlatabilecek bir durumda değilim ne yazık. Oysa benim anlatamayışım, en güzel "anlatamıyorum şiiri" olurdu. Çünkü bu anlatamayışı çok kuvvetli bir şekilde hissediyorum. Öyle ki güncel yaşamın karşısında zor bırakıyor beni bu anlatamayış. Sen, ellerinle kavisler çizip bir şeyler anlatıyorsun, çok önemli bir derste ön sırada her kelimeyi not alan öğrenci gibi dinlemeye çalışıyorum seni, anlattığın kelimeleri tek tek yakalamaya çalışıyorum. Ama kelimelerinle ortaya koyduğun anlatıları yakalayamıyorum sadece ellerinin çizdiği kavisi buluyorum boşlukta.
Gözlerinin içi gülüyor ve bana bir gökyüzü veriyor. Sana bir şeyler anlatmak istiyorum bu maviliğe kaptırıp kendimi. Sadece susuyorum.

Eğer bu yazı ilginizi çektiyse bu yazılar da ilginizi çekebilir:

Edat

Haziran'da Bitiyor

2 yorum:

  1. Kim o, demişsin. Sanırım yanlış kişi. Bir numarayı çevirip de yanlış aradığını hemen anlayamamak gibi. Yine de "bir kişi" işte, yanlış diye geçiştirsem de şimdi.

    YanıtlaSil

sensizlikte

  geleceğin en karanlık olduğu bir yerde bir ateş gibi sarıldığım sensin bir pınardan içer gibi öptüğüm bir dalganın denize vurması gibi yüz...